Kadınların yaklaşık yarısında görülen, ama her 100 kadından 2-3’ünde çok şiddetli seyreden, kişinin kendisini de, çevresini de çok yoran bir rahatsızlıktır.
Adet görmekte olan kadınlarda, çok doğum yapmışlarda, yoğun alkol kullananlarda, yoğun ve stresli iş yaşamı olanlarda ve doğum sonrası depresyon geçirenlerde daha fazla görülür. Tek yumurta ikizlerinde ve anne-kız hastalık varlığı genetik bir yatkınlığı da akla getirmektedir.
PMS, adet gören kadınlarda adetten 10-14 gün öncesinde başlayan fiziksel, psikolojik ve davranış değişiklikleri sonucu insan ilişkileri ve kişisel aktivitelerde bozulmaya yol açabilecek şiddetteki davranış değişikleridir. Bu durum adetten önce başlar, adetle ortadan kalkar, ovulasyonu olan kadınlarda sıklıkla görülür ve çoğunlukla her ay tekrarlar. Evlilikle, eğitimle, kültür seviyesiyle ve ırkla ilgisi yoktur.
PMS için tipik tanı koydurucu bulgular yoktur. Bu hastalık konusunda 100’den fazla belirti tarif edilmiştir. En sık görülen belirtiler % 68 sıklıktaki anksiyete ve irritabilitedir.
PMS’de görülen başlıca şikayetler; halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, uykusuzluk, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, performans azalması, eve kapanmak, sosyal etkinlik ve aktivitelerden kaçınmak; terleme, bulantı, kusma, ateş basması, vücutta su tutulması, şişlik, kilo artışı, memelerde hassasiyet ve ağrı, yalnızlık hissi, ruhsal durumda dalgalanmalar, depresif davranışlar, sinirlilik gibi birçok şikayetler olabilmektedir. Bu şikayetler birçok başka hastalıkta da görülebilmekte ve hatta önemli hastalıkların belirtileri ile karışabilmektedir. Bu sebeple hastanın öyküsü dikkatle dinlenmeli, fiziksel muayenesi yapılmalı, gereken laboratuvar tetkikleri planlanmalıdır. B6 vitamini, E vitamini ve magnezyumun etkilerinden de söz edilmektedir.
Egzersiz, stresle başedebilmek, fazla tuz, kahve ve şekerden kaçınmak, alınabilecek yararlı önlemlerdendir. Tetkiklerde sorun çıkarsa uygun ilaç tedavileri planlanmalıdır.
Hepinize sıkıntısız ve mutlu günler dilerim. Sağlıcakla kalınız.