Çocuklarda hareket kabiliyetini etkileyen hastalık; Selebral Palsi 

Serebral Palsi, beyin dokusunda oluşan kalıcı hasar sonrası meydana gelir. Genellikle bebek anne karnındayken ya da doğumdan sonraki kısa süre içinde meydana gelen bu hastalık, hareket etme kabiliyetinde azalmalara neden olur. Kabul etmek zor gelir, hayattaki en değer verilen varlıkla bu hastalık yan yana getirilmek istenmez. Ancak birçok hastalıkta olduğu gibi Selebral Palsi de bebek ve çocukları etkileyerek yaşamlarını şekillendirebilir. Bu noktada önemli olan hastalığı her anlamda kabul etmek ve üzerine gitmektir. Ancak bu şekilde çocuğun bağımsız bir birey olarak yaşamını sürdürebileceğini vurgulayan Avrasya Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Ali Talay Selebral Palsiyi anlatıyor.

Hayat boyu devam eden bir süreç…

Çocuğun beyinsel gelişimini hayatı boyunca etkileyen, vücut hareketlerinin ve kasların uyumlu şekilde çalışmasını engelleyen kısaca bir grup nörolojik bozukluk olarak adlandırılan geniş bir terimdir. Genel olarak beyinde oksijen açığına yol açan bir hastalık sebebiyle ortaya çıkabilir. Doğum öncesi, sırası ve sonrasında meydana gelen Selebral Palsi, kas koordinasyonunu kalıcı olarak etkilese de ilerleme göstermez. Bulaşıcı, kalıtsal veya ölümcül değildir.

Dikkat, bazı durumlar tetikleyici olabilir!

Selebral Palsi hastalığına yol açan etkenler tam olarak bilinmemektedir. Beynin kas hareketlerini kumanda eden bölgede yaşanan anormallikler sonucunda ortaya çıktığında anlaşılır. Ancak bazı unsurlar hastalığın ortaya çıkmasında etkili olabilmektedir. Bunlar;

• Anne karnında geçirilen enfeksiyonlar,
• Gebelik sırasında yetersiz beslenme,
• Hamilelik sırasında alkol ve sigara tüketme,
• Plasentanın erken ayrılması,
• Erken doğum,
• Anne ve bebek arasında görülen kan uyuşmazlığı,
• Doğum anında bebeğin beynine oksijen gitmemesi,
• Çoğul gebelikler,
• Kafaya alınan travmalar,
• Beyin kanaması,
• Menenjit.

Çocuğunuz bu belirtilere sahipse…

Selebral Palsi, kişiden kişiye değişen farklı şikayetlere sahiptir. Bu belirtiler kiminde ağır geçerken kimi çocukta hafif geçebilir. Genel olarak şikayetler;

• Hareket etmede güçlük çekme,
• İstem dışı hareketler sergileme,
• Kaslarda görülen aşırı gerginlik,
• Dengede durmada zorlanma,
• Postür bozuklukları,
• Zeka geriliği,
• Görme bozuklukları,
• İşitmede zayıflık,
• Konuşurken zorlanma,
• Dikkat eksiklikleri ve algılamada zorlanma,
• Beslenme bozukluklarıdır.

Bebeğiniz emmekte güçlük mü çekiyor?

Bebeklik döneminde ise ilk 1 ay bebekte ciddi kusma belirtileri söz konusudur. Emmekte zorlanır. İkinci aydan itibaren ise kaslarda normal olmayan kasılmalar başlar. Bebek dördüncü aya geldiğinde ise başını tutamamaya başlar, ellerini çok sıkı bir şekilde yumruk yapar ve şaşılık görülür. Onuncu ayda bebek kendi ismine tepki vermez, tutunarak ayağa kalkma becerisi yoktur ve tükürüğünü kontrol edemez.

Nasıl teşhis ediliyor?

Öncelikle detaylı bir fiziki muayene yapılır. Doktor, bebeğin doğum ve öncesi hikayesini öğrenir ve buna göre bir yol haritası belirler. Bu noktada nörolojik muayene, EGG, kan testleri, röntgen, yürüyüş incelemesi, MRG, BT, genetik ve metabolik testler uygulanarak kesin tanı konur.

Hastalığın kesin bir tedavisi yok

Hastalığın kesin bir tedavi yöntemi olmamakla birlikte uygulanacak tedavinin amacı, hastalığın yarattığı şikayetleri ortadan kaldırmak veya azaltmaktır. Tedavi ile çocuk rehabilite edilir, yaşadığı problemler minimize edilmeye çalışır ve sosyal hayata kazandırılır. Bağımsız olarak yaşayabilmeleri esas alınır. Tedavinin seyri çocuğun yaşı ilerledikçe değişmeye başlar. Çünkü çocuk gelişimini sürdürdükçe uygun tedavi şekli de güncellenmelidir. 

Tedavi; fizyolojik, görme, işitme ve konuşma bozuklukları, diş tedavilerini kapsar. Tedavinin en önemli aşaması fizyoterapist ile olası kas problemlerinin üzerine gitmektir. Bunun için gerekirse cerrahi uygulamalara başvurulabilir. 

www.avrasyahospital.com.tr