CANLI YORUMLAR
Mehtap Erel
Mehtap Erel
Yazar

KADINA ŞİDDET ÇOCUĞA EZİYET

BIKTIRDINIZ!
09.12.2019

Sevgili okur bu hafta seninle iki konudan bahsedicez. İlki kadına şiddet. Çünkü başka ne anlatabiliriz ki şu aşamada değil mi? Hepimiz aynı şeyi söyleyip duruyoruz ama sonuca faydası yok. Olsun, söylemeye devam edicez. 

 

Hakikaten canım sıkkın... 

 

Kadınlar, çocuklar, hayvanlar patır patır öldürülüyor. Gencecik üniversite öğrencisi pırı pırıl delikanlılar öldürülüyor. Canlıya şiddetin önüne geçmesi gereken kanunlar zayıf olduğundan suç oranı azalacağına artıyor.

 

Yetersiz evet, üzgünüm, yetersiz.

 

Denemesi bedava, çık sokağa, iki slogan at, belli bir kişi veya organizasyon için eleştirel bir pankart taşı elinde bak başına neler geliyor. Hadi çıkma sokağa, üst üste üç tane tivit at bak ne oluyor. Ama adam katil, katil katil, katil adam, çarşı iznine çıkıyor. Nasıl olabiliyor bu? Oluyor işte. Olduğu zaman da suç oranı düşmesi gerekirken artıyor. Niye? Çünkü bedeli az. Bedeli ağır olmalı oysaki.

 

Oradan oraya atlıyorum gibi olacak ama söylemek istediğim çok şey var, on sayfa da köşe yazısı yazmayacağım, konu ciddi, yok yumuşak paragraf geçişi falan uğraşmayacağım da, ben derdimi anlatıcam, sen sohbet ediyormuşuz gibi oku beni sevgili okur.

 

Sosyal medyada en son öldürülen Ceren Özdemir’in videosunu  gördüm. Kızın arkasından gelen adama bakışı… Ah o bakış hepimizi üzdü, hepimiz tanıdık o bakışı. Sonra yine kadınlar o bakışı ve diğer yaptıklarını yazdılar. Ben de yazdım ve yazılanları da okudum ve Türkiye’nin her yerinden, hatta dünyanın her yerinden kadınlar aynı şeyleri yapıyorlar. Birbirimizi tanımadan aynı şekilde davranıyoruz. Evin ya da arabanın anahtarını kapıya varmadan çıkarıyoruz. Arabaya biner binmez kapıları kitliyoruz. Cep telefonumuzu elimizde tutuyoruz. Eşimizle veya babamızla konuşuyor gibi yapıyoruz. Toplu taşımada son kalmamaya çalışıyoruz. Arkamızda ayak sesi duyunca dönüp bakıyoruz, hızlanıyoruz veya yavaşlıyoruz, alakasız bir dükkana giriyoruz. Bindiğimiz taksinin plakasını çekip arkadaşımıza, eşimize mesaj atıyoruz. Sırt çantamızla arkamızı kolluyoruz. Tek kadınsak asansöre binmiyoruz. Koşuyoruz mesela, koşarak kendimizi güvenli bir yere atıyoruz. Kulaklığımızdaki müziğin sesini kısıyor veya kapatıyoruz. En sivri anahtarı parmaklarımızın arasında muşta gibi tutuyoruz. Çoğumuz 155’i hızlı aramaya kaydetmişiz. Yalnız yaşayan kadınlar evin önüne erkek ayakkabısı koyduklarını yazmışlar mesela. İki külot giydiğini yazanlar var. 

 

Adamlar da yazmışlar. Bütün erkekler de manyak değil malum. Diyorlar ki yolda yürürken önümüzde bir kadın varsa huzursuz olmasın diye hızlanıp geçiyoruz ya da diğer kaldırıma geçiyoruz. Aynı asansördeysek kafamızı yerden kaldırmıyoruz. Toplu taşımada gidip başka adamların yanında duruyoruz. Çok yorulmadıysak bir kadının yanına oturmuyoruz. Bunu yazan adamlar da var. Onlar da korkuyor. Kadınlar olarak biz o kadar travmatize durumdayız ki birden imdat manyak var diye bağırmaya başlıycaz ve başlarına bir şey gelecek diye korkuyorlar. 

 

Herkes gergin.

 

Peki, bunu çözmesi gereken kurumlar üstlerine düşeni yapıyorlar mı? Mesela benim oy verdiğim partinin milletvekilleri şahane maaş alıyorlar, güzel. Annelerine babalarına, eşlerine, çocuklarına sağlık hizmetini istedikleri gibi aldırabilecekleri kararnamaleri çat çat imzaladılar geçtiğimiz hafta. Bu hafta da araçlarına çakar takma kararnamelerini imzaladılar. Ne gerek var anlamadım ama onlar gerek olduğunu düşünüyorlar. Bana kalsa doktorlarda çakar olması lazım. Neden? Gidip can kurtaracak, ameliyata girecek, duran kalbi çalıştıracak, pat diye suyu gelen kadını doğurtacak. Doktoların aracına çakar konsa kafamda bir yere oturtabilirim ama milletvekilleri çakarla nereye yetişiyor? Meclis lokantasında levrek yemeye mi? Peki bu milletvekilleri şiddetin önlenmesine dair kaç önerge sundu. Kaçı kabul edildi? Edildi mi? Edilmediyse neden edilmedi? Ne oluyor orada mesela?

 

Bakın şu satırları yazdığım için başımın ağrıması ihtimali sokakta bir kadını elleyen veya bir köpeğe tecavüz eden insanın başının ağrıması ihtimalinden yüksek. Senin maksadın ne halkı kin ve düşmanlığa mı tahrik ediyosun sen bakalım diyolar 9 yıldan başlıyor. Hepimiz lakerda gibi olduk o yüzden ama katiller çarşı izninde. 

 

Canlıya şiddet bir sorun. Dünyanın her yerinde sorun, bizimkisi gibi geri kalmış ülkelerde daha fazla sorun. Cezaların caydırıcı olması lazım. Başka türlü çözülemez bu. 

 

Cezalar caydırıcı olacak.

 

Verilecek cezalar uygulanacak.

 

İyi hal indirimi falan siyasi davalarda olacak. Çek-senet davasında olacak. Karısını vuran adama iyi hal indirimi olmayacak. Hayvan öldüren insana iyi hal indirimi olmayacak.

 

En basitinden soruyorum. Hapiste tutuklu gazetecilerden kaçı çıkıyor hafta sonu gezmesine? Çıkamıyor. Neden? Çünkü tutuklu. Peki, öbürü nasıl çıkıyor? 

 

Kanunların düzelmesi lazım.

 

Bir diğer mevzum da toplu taşımada öğrencilere rahat huzur vermeyen yetişkinler. Kardeşim bu çocukları biz size hizmet etsin diye doğurduk mu sanıyorsunuz siz? Neden oturmasına izin vermiyorsunuz çocukların?

 

Bakın tane tane anlatayım:

 

1)    Sabahın körüne kalkıyorlar.

2)    Çok ağır ders çantaları taşıyorlar.

3)    Yorgun ve uykusuz oluyorlar.

4)    Aç oluyorlar.

5)    Okuldan çıkmış ya özel derse/etüde ya spor antrenmanına yetişmeye çalışıyorlar.

6)    Zannettiğiniz kadar dertsiz tasasız değiller. Kolay mı bu ülkede genç olmak? Üzerlerinde sürekli okul-sınav-ders baskısı, gelecek kaygısı var.

7)    Evde kendince üzüntü yaşayanı var. Yeni annesini babasını kaybedeni var, kardeşi hasta olanı var, kendisi hasta olanı var, annesi kanser olanı var, babası başkasıyla evleneni var. Çocukların kendi gençlik/ergenlik streslerine ek evde de meseleleri var.

 

Bu çocuklar toplu taşımaya biniyor bu koşullarda iki dakika telefonuyla oynayıp kafasını dağıtacak ya da kafasını yaslayıp kestirecek başına biriniz dikiliyorsunuz ve bu çocukları kaldırıp yerine oturuyorsunuz ve UTANMIYORSUNUZ!

MANYAK MISINIZ ARKADAŞLAR?

 

Geç o yok saygıymış yok bilmemneymiş geç onu bir kalem. Hamile değilsen, çok yaşlı değilsen, hasta değilsen kimsenin çocuğu sana yer vermek zorunda değil. Hatta aksine sen kalkacaksın o oturacak. Bu ne saçmalık. Rahat bırakın şu çocukları artık.

 

Bir ara da çantasına taktınız çocukların, yok çarpıyormuş yok bilmemneymiş. Arkalarından dayamayın diye takıyorlar çantaları sırtlarına tamam mı! Kızına erkeğine sapıksınız, sapıksınız! Rahatsız ediyorsunuz ondan sırt çantası sırtında kızının da erkeğinin de çünkü manyaksınız! Ahlaksızsınız! Tamam mı? Karışmayacaksınız! Çantalarını istedikleri gibi takacaklar, yorgunlarsa da oturacaklar siz de bu çocukları huzursuz etmeyeceksiniz! Edene de müdahale edeceksiniz.

 

Yeter bu ülkenin kadınının, çocuğunun hayvanının kendini bilmez insanlardan çektiği, yeter! Memleketin çocuğu, genci, kedisi, köpeği, doktoru balerini ne çekti sizden be!

 

Herkes haddini bilsin artık. Herkes bir höst desin kendine.

 

Bu ne rezillik artık. Yeter.

 

Hadi herkese iyi günler.

 

XXX

Not: Yazılarımla yeni tanışanlar için bu not (bu notu ekliyorum araya mecburen). Ben yazılarımı konuşma diliyle yazıyorum. Bu çok uzun yıllardır bu şekilde. Newsweek Türkiye’de köşe yazıyordum orada da böyleydi, Hürriyet’te yazıyordum orada da böyleydi, hep böyle oldu. Bu yeni bir durum değil siz benim yazılarımı yeni okumaya başladınız sadece. Bu sebeple “yapıcam değil yapacağım” diye bana düzeltme göndermekle uğraşmayınız, o benim için yaklaşık 17 senedir “yapıcam”.

DÜZENLİ OLARAK KÖŞE YAZILARIMI TAKİP EDEBİLMEK VE YAZI ARŞİVİM İÇİN:

www.mehtaperel.com 

www.mehtaperel.wordpress.com

www.mehtaperelarsivyazilari.wordpress.com

Instagram:mehtaperel

Twitter: mehtaperel

Bu adreslere de eliniz alışsın, favorilerinize kaydedin hatta, siteler çöküyor, server'lar kapanıyor, yazılımlara bug giriyor, sonuçta internette yazdığımızdan adresler kapanabiliyor. Sonra aramayın nerde bu kadın diye, ben her pazartesi üstteki üç mehtap'lı adreste yazılarımı güncelliyorum)

 

 

 





Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.
 
Adınız:
 
Soyadınız:
 
Email:
   
Sikayet & Öneri:
 
Talebinizi Seçiniz :