Sıradan insanlarla yaşamanın ve ortak paydada buluşmaya çalışmanın zorluğunu anlayabiliyor musun Abidin? Anlayamazsın...

Selam sana sevgili okur bana ve yeni bir travmaya hazır mısın? Bu yazı bittiğinde "ay bana laf soktu" diye düşünebilirsin, demoralize olabilirsin, kahkaha atabilirsin her şey mümkün. Ben her türlü tepkiye hazırım ve alışkınım. Çünkü yıllardır edindiğim tecrübeler gösterdi ki benim yazarlığım kadar senin kim olduğun ve bu yazıyı ne kafayla okudun da çok önemli. 

Neyse gelelim yazıya...

Kayahan için sanatçı arkadaşları bir CD çıkarmışlar. Aslında 2 cd, kutuyu açınca 2 cd çıkıyor ve pek bir seviniyorsun. Yerli şarkılarla pek aram yok biliyorsun ve yerli şarkıcıların büyük çoğunluğunu (eskiler hariç) tanımadığıma da defalarca şahit olduk. Dolayısıyla eski ve bildiğim şarkılarla karşılaşmak sürekli olmasa da zaman zaman benim için keyif. 

Kayahan CD'si de böyle bir zamana denk geldi. Kendisini gençlik yıllarımda severek dinlerdim, şimdi onun adına çıkan bu CD'de onun şarkılarını çoğunun kim olduğunu bilmediğim insanlardan dinlemek bir acayip. Misal; Ajda, Tarkan, Sezen hatta Suat Suna tamam... Ama gerçekten.... Geri kalanların çoğu için"Kim abi bu insanlar?" demedim desem yalan olur.

Bunu araba CD'si yaptım bu ara. Biliyosun uzun yol tır şoförü gibi yaşıyorum hayatı ve yolda-trafikte şarkı söyleyerek gezmeyi de seviyorum. Sürekli trafikte olduğum için de sıklıkla çevirmeye takılıyorum....

Tam kendi kendime gaza gelmişim. Müziğin sesi sonuna kadar açık. Ben de gayet Harbiye Açık Hava Tiyatrosu tadında araba konserimi icra ederken (Sezen Aksu eşliğinde) çevirme oldu. 

Durdum (hala söylüyorum). Camı açtım ve ...

" ODALARDA IŞIKSIZIM " 

Sevgili okur... Şimdi CD'yi koy kenara, sen bunu Kayahan'dan dinlemiş miydin? Dinlemediysen gir UTUBE'a bir dinle. Kayahan bir ODALARDA! der oda olsan g*tün yemez helaya dönüşürsün o derece. Böyle gümbür gümbür. Ben de aynı (hani neredeyse aynı) güçle camı açıp polise ODALARDA! deyince...

Polis bana baktı. Şarkıyı kıstım ve

Ben: Kayahan daha iyi söylüyor ama böyle de güzel

Polis: .....

Ben: Ehliyet ruhsat

Ben: Şarkının bitmesini bekleyebilir miyiz?

Polis: ..... dalga mı geçiyorsunuz siz benimle...

Ben: Hayat, sürekli sıradan insanların arasında bir değişik insan olarak ne kadar zor benim için biliyor musun Abidin? Benden gelen tepkileri "Ama bizin Nurten abla var kambiyoda çalışıyor o böyle davranmıyor ama" kafasıyla beni garipseyen insanların arasında kambiyo Nurten olmadığım için ne kadar yalnızım.... Anlaşılamamak, sıradan olmamak, sıkıcı ve ortalama olmamak ne kadar zor biliyor musun? Trafik polisiyle terapi yapmaya başlıyosun bir anda ve benim dünyamda bu çok normal. Oysa sizin mahallenin manavı ve sen beni deli zannedersiniz.... Böyle bir hayat işte benimki. Yaratıcı insanlar kambiyo Nurten ile Manav Musa arasında zebil ziyan.... 

Polis: ...

Ben: Buyrun ehliyet ruhsat. Bugün burada belki yüz araba durduracaksın Abidin. Hepsi sana ehliyet ruhsat verecek. Sadece ben Kayahan söylecektim. Yüz kişide bir. Kaçırdın. Bir kaç dakika için kafan dağılacaktı, gülümseyecektin, sevdiğin biri aklına gelecekti. İstemedin.

Polis: ..... Ziya benim adım

Ben: ......

Polis: Abidin deyip duruyorsunuz da.....

Ben: ....... 

İşimiz bitti. "Ortalama" bir vatandaş gibi evraklarımı geri aldım. Yine aynı "normallikle" camımı kapatıp sinyal vererek yola çıktım. Bir kurtarılamaz vakaya daha veda ettim sonuçta. 

Bazılarımız değişik. Yaratıcılığı daha yüksek, olaylara daha farklı bakıyor, daha değişik tepki veriyor. Duygularını daha değişik yaşıyor daha değişik yansıtıyor. Bazılarımız "herkes" gibi değil. Herkesin sevdiği şeyi sevmeyebiliyor veya herkesin normal bulduğu şeylere öfke duyabiliyor. Bazılarımız başka türlü. O yüzden o bazılarımız yazar oluyor, ressam oluyor, müzisyen oluyor, şair oluyor, anlatabiliyor muyum? O yüzden o bazılarımız kitap çıkartıyor, tablo yapıyor, Kayahan oluyor. Değişik çünkü. Kafa başka türlü çalışıyor.

Bunu kabul etmek çok kolay değil biliyorum. Çünkü bunu kabul ederken alt metinde kendi sıradanlığını onaylaman gerekiyor ve egolar mani buna.

Bazılarımız değişik. Ve üzülerek görüyorum ki toplumda, hırsızı, ahlaksızı, yalancıyı, kaypağı, dedikoducuyu, yalakayı, iki yüzlüyü, çıkarcıyı anlamak, "idare etmek", garipsememek daha kolay. Bunlar kendilerine daha kolay yer buluyor ve gayet güzel hoş görülüyor hatta kabul görüyorlar. 

Ama değişiksen bittin. Asla anlaşılamazsın, garanti ediyorum, ASLA! Hırsızı anlar, ahlaksızı anlar onla ortak paydada buluşur da sana o "müsamaha" gelmez arkadaş...

Bu kırılana kadar farklılığı olan insanların çilesi bitmez.

Çilemiz bitmez.

Herkese bol müzikli bir hafta dilerim.

NOT: CD'yi mutlaka alın. Kayahan'a en azından bu kadarını borçluyuz.