İyi ki doğdun, gördün mü bak 3 oldun :))
Eveeett bugün yani 9 Ekim Salı günü biricik oğlumun doğum günü :) Bu sabah mutluyum, huzurluyum. Yüzümde tebessümle güne uyandım. Pencereden baktığımda her şey gözüme daha parlak göründü.
Çok rahat bir hamilelik ve hep iyi şeyler hatırladığım bir normal doğum gerçekleştirdim. 72,5 kilo ile hamileliğime başladım, 75 kilo ile doğuma girdim. Doktorum bugüne kadar bu kadar az kilo alan 2. hastası olduğumu söyledi. Tabii bunun için ben herhangi bir şey yapmadım. Lakin hep endişe ederdim. Zaten şişmanım bir de hamile kalınca ne olurum diye. Bu yersiz endişe hiç hamile kalmamış bir anne adayının endişesiymiş meğer. İnsan karnında bir bebek olduğunu öğrenince, sadece onun sağlıklı olmasını diliyor Allah'tan. Gerisi anlamını yitiriyor otomatikman. Hazır söz kilodan açılmışken :)) Şu an 66.5 kiloyum. En son bu kiloyu ne zaman tartıda görmüştüm inanın hiiiççç hatırlamıyorum.
Doğumunun 3. gününe kadar her şey yolunda giderken her şey tepetaklak oldu ve minicik oğlum 15 gün yoğun bakımda kalmak zorunda kaldı. O 15 gün boyunca anne sütünden mahrum serumla beslendi :(( Ve bununla da kalmadı... Daha bir çok kez hastanede yatmak zorunda kaldı, aralarında yine yoğun bakımda geçirdiği zamanlarda oldu... Hepsi geride kaldı... Şu an sağlıklı ve mutlu.
Bundan çok zaman önce Mete'ye pastasını nasıl ister diye sormuştum. Seçenekleri saymıştım, içlerinden araba pastayı seçmişti. Doğum gününe az bir zaman kala yine aynı soruyu sordum yine araba pastayı seçti. Hatta doğum günü konusu olunca zaman zaman babasına “ben araba pasta istedim” diyordu.
Bu sabah uyandığında “Bugün Mete'nin doğum günü” dedim. Yatağın üstünde onu zıplatıyordum, istemedi. Ne istediğini sordum, araba pasta ve mum dedi :))
Doğum günü konusunun kalanını haftaya bırakıyorum. Yağmurların kendini gösterdiği, çocuklarımızın burunlarının akıp, öksürük nöbetlerine tutuldukları şu günler için sıcacık bir çorba tarifi paylaşmak istiyorum sizlerle.
Yoğurtlu Yarma Çorbası
Malzemeler:
Yapılışı:
-
Buğday ve kuru fasülyeyi akşamdan ılık su ile ıslatıp, ertesi gün kısık ateşte haşlayın ya da benim yaptığım gibi hiç ıslatmadan düdüklü tencerede pişirin.
-
Haşlanmış buğday ve fasülye ikilisinin altını kapattıktan sonra 10-15 dakika ılıması için dinlenmeye bırakıyoruz.
-
Yoğurdu ayran kıvamına gelene kadar iyice çırpıp, yavaş yavaş karıştırarak ılık çorba tenceresine döküyoruz.
-
Tuzunu ilave edip karıştırıyoruz.
-
Bir tavada tereyağını eritip, naneyi cızlatıyoruz ve çorbanın üzerinde gezdiriyoruz.
Buradaki malzeme bana fazla geldiği için bir kısmını ayırıp daha sonra kullandım.
İkinci yapışımda et suyu ve haşlayıp didiklediğim kuzu etinden ekledim. Zaten kuş kadar yemek yiyen Mete için maksimum besleyici olsun istedim.
Haftaya görüşmek üzere...