Çocuklar içimizde çok ilkel duygular uyandırır. Çocuğunuza baktığınızda, onda kendi içinizdeki çocuğu, anne babanızla ilişkinizi görürsünüz ve geçmiş başarıları, acıları bir düzeyde yeniden yaşarsınız.
Aynı şekilde bir çocuk da anne babasına baktığında ya da onların tepkilerini dinlediğinde kendi eylemlerinin sonuçlarını görür. Çocuğunuzun dünyası sizsiniz; yaptığınız, söylediğiniz her şey onun kim olduğu, kendisine nasıl değer verildiğiyle ilgili anlayışını etkiler.
Anne babanızla ya da akrabalarınızla çözülmemiş sorunlarınız varsa, bunların başka biçimlerde, kuşaklar boyu tekrarlanan davranış kalıplarına dönüşmesi mümkündür.
Aile portresi
Küçük çocuklar genellikle bir durumu resimlerle, yani “söylemek” yerine “göstererek” daha kolay anlatırlar. Aile portresi, çocukların ya bir çizimle, ya bir fotoğrafla ya da bebekler, başka oyuncaklar kullanarak ailelerinin “modelini” çıkarmalarını sağlamaya yarar. Bu egzersizi, mutsuz ya da anneyle babanın farklı yetiştirme tarzlarını benimsemiş olduğu ailelerde, anne babaların aile hayatını çocuklarının gözlerinden görmesini sağlamak için birkaç kez kullandım. Ama bu teknik daha hafif, daha eğlenceli bir biçimde de kullanılabilir; böylece çocuklarınızı kendilerini ifade etmeye teşvik edebilir, onların dünyayı nasıl gördüğünü kavrayabilirsiniz.
Çizim
Çocuğunuzdan, aile üyelerinin yüz ifadelerini gösteren resimler çizmesini isteyin. Yüzler üzgün ya da kızgın görünüyorsa, çocuğunuzdan bu konuda neler hissettiğini anlatmasını isteyin ve durumu değiştirmek için bazı adımlar atın. Karakterler arasındaki mesafeye dikkat edin ve resmin neden o şekilde çizildiğini öğrenmeye çalışın. Kâğıt üzerindeki yerleştirme son derece aydınlatıcı olabilir.
Fotoğraflar
Çocuğunuzu sanat yönetmeni yapın, ondan fotoğraf çekimi için aileye poz verdirmesini isteyin. Aldığı kararları neden aldığını, yüzeyin altında neler olduğunu öğrenmeye çalışın. Önyargılı ya da yönlendirici olmayın; onun kendisini kendi tarzıyla ifade etmesine izin verin.