Doç. Dr. Kalkan, Türkiye'de aile için iletişim bozukluğunun temel boşanma nedeni olduğunu söyledi.
Türkiye'de temel boşanma nedenlerinin ilk üç sırasını, iletişim çatışmaları, aile içi şiddet, cinsel sorunlar oluşturuyor. İnternetin getirdiği iletişim serbestisi de duygusal veya cinsellik temelli ilişkiler kurma eğilimi arttırıyor.
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Melek Kalkan, son yıllarda internetteki sosyal ağlar aracılığıyla bekar ve evli bireylerin karşı cinsle duygusal ya da cinsel temelli ilişki kurma eğiliminin arttığını söyledi. Bu da elbette bazı evliliklerin bozulmasına ve boşanmalara neden olabiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, 2008 yılında 99 bin 663 çift, 2009’da 114 bin 162 çift, 2010 yılında 118 bin 568 çift, 2011 yılının ilk üç ayında ise 31 bin 413 çift boşandı. Doç.Dr. Kalkan, boşanma nedenleri arasında iletişim çatışmaları, aile içi şiddet, cinsel sorunlar, madde bağımlılığı ve ekonomik sorunların ön palanda olduğunu söyledi.
KISA SÜRELİ EVLİLİKLER
Doç.Dr. Melek Kalkan, son yıllarda internetteki sosyal ağlar aracılığıyla bekar ve evli bireylerin karşı cinsle duygusal ya da cinsel temelli ilişki kurma eğiliminin arttığına dikkat çekti. Yeterince birbirlerini tanımadan gerçekleştirilen evliliklerin ömrünün de çoğunlukla kısa olduğunu belirten Doç.Dr. Kalkan, "Aynı şekilde evli bireylerde de internet aracılığıyla karşı cinsle tanışma ve görüşmenin artmış olması evlilik birliğinin bozulmasına ve boşanmalara neden olabilmektedir" dedi.
BOŞANMAYI DAHA ÇOK KADIN TALEP EDİYOR
Evliliklerde boşanma talebinin daha çok kadınlardan geldiğini söyleyen Doç.Dr. Kalkan, "Erkekler sahip oldukları sistemin ve düzenin bozulmasını istememekte ve yeni duruma kadına göre daha zor uyum sağlamaktadır. Boşanma sonrasında yaşanan acı erkekte daha yoğun olmakla birlikte, kadında daha uzun süre devam eder" diye konuştu.
Doç.Dr. Melek Kalkan, uyumlu bir evliliğin ön koşullarından birisinin de sağlıklı iletişim olduğuna dikkat çekerek, "Eşler arasındaki iletişim sorunlarını çözmeden uyumlu bir evlilik sürdürmek zordur. Çiftler, karşılıklı ve yapıcı iletişimi ve çatışma çözme davranışlarını bilmiyorlarsa uyumsuzluk yaşamaları kaçınılmazdır" dedi.