CANLI YORUMLAR
Mehtap Erel
Mehtap Erel
Yazar

EBE GİBİ OLDUM

Ve 50 gibi
12.11.2012

Kadınlar doğum yaptıktan sonra bir rahatlar biliyorsunuz. Daha açık konuşacak olursam, daha az utanırlar. Çünkü düşünsenize, hamile kalmadan önce, kalmamak için 50 kere jinekoloğa gitmişsiniz. Kadınların zaten rahimleriyle problemi bitmez, havuzdan mikrop kapıp gitmişsiniz, smear testi deyip gitmişsiniz. Hamile kalmaya karar vermişsiniz, gitmişsiniz… Sonrasında hamilelik kontrolleri, doğum, doğum sonrası muayeneleri, hastalığı, akıntısı, spirali derken, hani gerçekten… Elbette o koltuk çok rahatsız ve elbette hiçbir zaman alışılamayan muayenelerdendir jinekolojik muayene ama ilk başlarda 3 tansiyonla yattığınız hasta koltuğuna, artık 7 tansiyonla yatmaya başlarsınız. Yani ister istemez bir rahatlık gelir…

 

Bu arada yaş ilerler tabii. Kendinizi daha bir anne-abla arası hissetmeye başlarsınız. Size, yaşça genç hemcinsleriniz fikir sormaya, meselelerini anlatmaya başlar. İster istemez cinsel yaşama dair her şey, rahat konuşabildiğiniz ve 16 yaşınızdaki kafanıza göre daha normalleştirdiğiniz bir şey haline gelir.

 

Hani, “hiiiii pipi dediiiii!”den “penis” diyebilmeye geçtiğiniz dönem, kadının olgunluk dönemdir (ve erkekler bu dönemdeki kadından gerçekten ürkerler ama bu başka bir yazı konusu.)

 

Buna bir de çalıştığınız belli iş kollarını ekleyin, misal; ağdacı, kadın jinekolog, hemşire, ebe, hastabakıcı ve kadın okura içerik hazırlayan kadın gazeteciler! Bunlar gerçekten cinsel yaşama dair her şeyi rahatlıkla konuşabilir hale geliyorlar. İşin komik tarafı, bu iş kolundakiler, ta ki etraflarında birileri gülmeye başlayana dek durumun farkında olamayabiliyor da.

 

Boyut’ta ilk çalışmaya başladığım dönemde (aynı işi yaptığım başka bir yerden geldiğim için) haber editörlerimle gayet rahat konuşuyorum, yapılacak haberleri dağıtıyorum. Ve şöyle kelimeler o kadar sık geçiyor ki;

 

“Vajina, akıntı, regl, prezervatif, penis eğriliği, orgazm, kanama, seks”

 

Bunları aynen şunları söylediğim gibi söylüyorum;

 

“Suçiçeği, anne sütü, tırnak yeme, gece korkuları, iştahsız çocuk, diş buğdayı”

 

Hakikaten yıllardır bunlarla uğraşıyorum. Ve bu konularda o kadar çok şey okudum, yazdım, röportaj yaptım, dinledim ki; cidden tırnak yemek ve oral seks ağzımdan aynı tonlamayla çıkıyor. Fakat Boyut’taki ilk yıllarımda, hemen yan tarafımızda çalışan tasarım ekibi (hepsi erkek) çok perişan oldular. İlk başlarda yan tarafta bir sessizlik oluyordu. Kocaman açılmış gözlerle “mac” bilgisayarlarına gömülüyorlardı. Sonra kıkırdaşmalar başladı. Şimdi umurlarında değil. Çünkü yan taraflarında, “Anket yapıyoruz, bize en sevdiğiniz beş pozisyonu yazsanıza” diyen bir ekip çalışıyor ve gerçekten bağışıklık sistemleri çok güçlendi, muhtemelen bizi artık erkek arkadaşları gibi görüyorlar.

 

Benzer durum IT ile yaşanıyor. İlk günden beri benimle çalışan Duru zaten kadın milletinden soğudu. Düşünün adam kod yazıyor ve birden tepesinde bir kadın dikilip, “Ben şimdi sisteme, regl döneminde prezervatif kullanılmazsa hamile kalınır mı haberi yükledim, spotunda da bu yazıyor ama yayında görünmüyor” diyor sinirli bir şekilde. Aradan iki sene geçti, Duru böyle durumlarda, “Nereye girdin haberi cinsel sağlığa mı kadın sağlığına mı?” falan diyor.

 

Bugün sistemde bir arıza oldu. “İlgili videolar” tarafında nereye bassam aynı video geliyor. IT’ye gittim ve dedim ki;

 

“Umarım arızayı hallettiniz ve nereye bassam “Çocuklarda mastürbasyon” haberi çıkmayacak.”

 

Erdem ve Tolga böyle durumlarda sessizce sırıtıyorlar. O taraftaki kızlar muhtemelen, “Böyle şeyleri nasıl bu kadar rahat” söyleyebildiğimi anlayamıyor da olabilirler, bilmiyorum…

 

Ancak, kendime dair şöyle bir tespit yaptım; hani köylerdeki sağlık ocaklarında çalışan ebeler olur ya… Umursamaz, işini yapar… Biraz öyle olmuşum sanırım…

 

Kocam rahatsız bu durumdan. Sinir oluyor bana. Bir kısım çalışma arkadaşım nötralize oldu, bir kısım terörize… Çünkü gün, bizim için şöyle geçiyor;

 

  • “Çocuklarda ateşli hastalıklar”

  • “Bel fıtığını önlemek için 10 hareket”

  • “Yabancı bakıcı kanunundaki değişiklikler”

  • “Bal kabağı çorbası”

  • “Vizyona giren filmler”

  • “Erken boşalma”

  • “Boşanmada ortak velayet”

  • “Vajina daraltma ameliyatları”

  • “2013 kış modası”

  • “Prematüre bebek bakımı”

  • “Kadınların en sevdiği beş seks pozisyonu”

  • “Ödev yapmak istemeyen çocukla baş etme yolları”

     

Siz şanslısınız çünkü internet üzerinden ulaşabileceğiniz en sağlıklı, güncel, güvenilir bilgileri bizde bulabiliyorsunuz.

 

Ancak aynı şeyleri çalışma arkadaşlarımız için söylemek ne kadar mümkün bilemiyorum…

 

Uzun zamandır bu alanda çalışan bir gazeteci “büyüğünüz” :) (gerçekten kendimi 50 gibi hissediyorum ve öyle yaşıyorum) olarak :), bildiğim bir şey varsa o da şu;

 

Bildiğiniz, öğrendiğiniz, konuştuğunuz, üzerinde tartıştığınız, hakim olduğunuz, çekinmediğiniz konudan korkmaya gerek yoktur.

 

Rahat olun. İlla bir kadın modelinden rahatsız olacaksanız "yere bakandan" uzak durun.

 

Onlar çok daha tehlikeli!

 





Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.
 
1
ben anne
Cevapla ben anne
12.11.2012 10:58:57
mehtap hanım yine güzel bir konu evet konuşamıyoruz. Benim sorunumada el atınınız yazınız .Televizyonda afrodizyak ürünler adı altında reklamlar varya ben çocuklarıma bunu nasıl açıklamalıyım.RAHAT TELEVİZYON İZLEYEMEZ OLDUK.
Cevap Yaz

Cevaplar

mehtaperel 26.11.2012 12:20:15

ya aslında işin doğrusu, disney channel ya da nickelodeon gibi çocuk kanalları dışında hiç bir kanalı -çocuk uyanıkken ve evdeyken- açık tutmamak lazım. Tv saati sınırlı olursa ve o zamanlarda da sizin seçtiğiniz dvd leri vs. izlerse bu dönemi daha az kazayla geçiştirmek mümkün. Ama insanlık hali, oldu da yakaladı. "İnsanlar kendilerini yorgun hissettiklerinde enerji veren vitaminler" falan deyip geçiştirmek de mümkün ;) Ama böyle şeylere inanmamak gerektiğini de ekleyin ki evde her bulduğunu "bana vitamin" diye ağzına atmasın :) çok öpüyorum.
mertefe nin annesi
Cevapla mertefe nin annesi
12.11.2012 10:41:04
Üniversite yıllarımda 71 erkeğin içinde tek kızdım.İş hayatımdada son 10 yılımı geçirdiğim şirketimde 8 kişilik odada tek bayanım.Rahat konuşurum bazende küfür ederim ve odamdaki diğer çalışma arkadaşlarım genelde küfürlü konuşmamak için kendilerini sıkarlar.Sonuç ben biraz erkekleştim herhalde.Erkekleri daha iyi anlar ve onların dünyasını daha dürüst bulur oldum.İnsan yaş aldıkca hayatı çok daha basit algılıyor bence.Kaygılardan kendinizi germekten kurtuluyorsunuz.Daha rahat davranıyor ve daha rahat konuşur oluyorsunuz.Çünkü artık önemli olanın kendiniz olduğunuzu anlıyorsunuz.
Cevap Yaz

Cevaplar

mehtaperel 26.11.2012 12:20:44

Bu çok iyiymiş işte :)) keşke tanışsak :))
Nurcan Yılmaz
Cevapla Nurcan Yılmaz
12.11.2012 09:58:09
Kısaca; İşin ehli olmak bu olsa gerek.
Cevap Yaz

Cevaplar

mehtaperel 26.11.2012 12:21:02

Bildiğin ebe işte :)))
Nurcan Yılmaz
Cevapla Nurcan Yılmaz
12.11.2012 09:57:53
Kısaca; İşin ehli olmak bu olsa gerek.
Cevap Yaz
1
Adınız:
 
Soyadınız:
 
Email:
   
Sikayet & Öneri:
 
Talebinizi Seçiniz :