Geç kalma, erken doğum veya doktorlara endişeli ve deneyimsiz görünme korkusundan dolayı kadın (özellikle ilk hamilelikte) hastaneye ne zaman gideceğine karar vermekte zorlanır. Ayrıca, çok erken gidildiğinde gereksiz yere saatler, hatta günlerce hastanede yatma riski vardır.
Sağduyu, kendi kuşkularımız karşısında her zaman doktorlara danışmayı öngörse de her belirtide hastaneye koşmamanın gerektiğini bilmekte fayda var. Doğum anı dakikalar değil saatler sürdüğüne göre sakince gitmek için her zaman vaktimiz var.
Şu koşullarda hastaneye gidilmesi uygundur:
- Her 3 dakikada bir tekrarlanan düzenli kasılmalar,
- Kasılmaların varlığı ya da yokluğundan bağımsız olarak, amniyos sıvısı kaybıyla zarların yırtılması.
Belirtiler:
Yavaş yavaş kasılmalar düzenli ve ritmik olmaya başlar. Gittikçe acıya dönüşen can sıkıcı bir his duyumsanır. Ağrı genelde kuyruk sokumu kemiğine yöenlmiştir. Bu döenmin başında rahim boynu kanalında (sümüksü kapak) birikmiş olan jelimsi salgı, sıklıkla bir miktar kan kaybıyla atılır. Bu rahim boynu seviyesinde meydana gelen mekanik değişimlerin ilk işaretidir. Nitekim kasılmalar gittikçe daha sık ve uzun sürmeye başlamıştır. Rahim boynuna uygulanan güç, onu düzleştirinceye kadar yol yol kasılmalara neden olur. Travay sırasında uterus boynu kadın vücudunun en çok değişen bölgesidir.
Genişleme doğal bir olaydır; geçilmez bir açıklıktan yaklaşık 10 cm. bir açıklığa ulaşılır. Rahim boynunun kasılması ve genişlemesi, ilk defa doğum yapan kadınlarda daha önce doğum yapmış kadınlara göre farklı şekilde gelişir.
İlk kez doğum yapan kadınlarda, kasılma ve genişleme hemen hemen eş zamanlı ilerler. Tüm bu olaylar sıklıkla gastro-enterik (bulantı ve kusma) belirtilerle birlikte meydana gelir. Bu belirtiler hem doğuma hazırlayan hormonal değişimlerin hem de belirtilerin kadında oluşturduğu gerginliğin sonucudur.