Toplumdaki çiftlerin yüzde 15'i çocuk sahibi olmakta zorlanıyor. Çocuk sahibi olmanın önündeki en büyük engellerden biri olan erkek kısırlığının başlıca sebepleri arasında; hormonal ve genetik sebepler, geçirilmiş iltihabi hastalıklar, doğumsal anomaliler ile çevresel ve kimyasal etkenler bulunuyor.

Uzmanlara göre, çevresel ve kimyasal etkenlerin gün geçtikçe artması erkek kısırlığındaki artışı da beraberinde getiriyor. Dr. Hakan Özörnek, hiç sperm hücresi bulunmayan erkeklerin de baba olabileceğini duyurdu.

Tüm dünyada erkek kısırlığı yıldan yıla artıyor. Dr. Hakan Özörnek, bunda bozulan çevresel koşullar ve değişen yaşam tarzının rolü olduğunu savunuyor. Türkiye'de özellikle de Karadeniz Bölgesi’nde erkek kısırlığının arttığını dile getiren Dr. Özörnek, erkek kısırlığı tedavisinin kadın kısırlığı tedavisine nazaran daha kolay ve başarı şansının daha yüksek olduğunu hatırlattı.

Erkek kısırlığının belirtileri

Hekimler tarafından yapılan spermiogram ile tanı konulan erkek kısırlığı genellikle belirti vermiyor. Dr. Hakan Özörnek, idrar yaparken yanma ya da akıntı olmasının ön teşhis olabileceğini belirterek, kesin tanının iki ila yedi günlük ilişki kısıtlamasından sonra yapılan sperm testi, ultrasonografi ve doktor muayenesiyle verilebildiğini söyledi. Dr. Özörnek, spermin sayısı kadar, hareketliliği ve şeklinin de önemli olduğunun hiçbir zaman unutulmaması gerektiğinin altını çizdi.

Erkek kısırlığının tedavisi

Dr. Özörnek, erkek kısırlığının tedavisinde son yıllarda hızlı gelişmeler kaydedildiğini hatta sıfır spermle bile baba olabilme şansının doğduğunu hatırlatarak şu bilgileri verdi: “Erkek kısırlığının en sık görülen nedenlerinden biri de yumurtalık damarlarında varisleşme yani; varikoseldir. Varikosel sorunu, cerrahi yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Ancak bu operasyon, sperm kalitesini biraz arttırsa bile çiftlerin kendiliğinden çocuk sahibi olmasına genellikle yetmiyor ve tüp bebek tedavisi gerekiyor.”

Azospermide yani; hiç spermi olmayan erkeklerde hormon değerlendirmesinin önemini belirten Dr. Hakan Özörnek, hormonların azalmasına bağlı bir durumda hormon verilerek hiç ameliyata gerek kalmadan sperm elde edilebileceğini vurguladı. Dr. Özörnek; “Sperm sayısı hafif ve orta derecede azalmış ise aşılama yapılıyor. Aşılamanın tek uygulama sonucundaki başarısı yüzde 10 ila 15 arasında değişiyor. Spermin çok az olduğu durumlarda ise mikroenjeksiyon yöntemini tercih ediyoruz.”

Hiç sperm hücresi bulunmayan erkekler de baba olabilir

Gelişen teknoloji, çeşitli nedenlere bağlı olarak hiç sperm hücresi bulunmayan erkeklere de baba olma fırsatı veriyor. Mikro TESE isimli mikroskobik operasyon ile testislerden alınan dokulardan sperm elde etmek mümkün oluyor. Özörnek, baba olamayacağını düşünen pek çok erkeğin, Mikro TESE yöntemiyle baba olabildiğini hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti: “Testis hacmi ve semen hacmi normal olup FSH düzeyleri de normal olan hastalarda sorun büyük olasılıkla boşaltıcı sistemdeki bir tıkanıklık olacaktır ve bu durumda da yüzde yüze yakın başarıyla testis biyopsisinde sperm elde edilebilir. Önce erkeğin ameliyatını yapıp sperm bulunur ise kadının tedavisine başlanır aksi halde kadına boşu boşuna ilaç verilmiş olabilir.”