CANLI YORUMLAR
AHMET ONUR ÜNNÜ
AHMET ONUR ÜNNÜ
Psikolog

SORULARINIZ VE YANITLARI 22

Sizden gelenler
05.12.2012

Rumuz: Çok mutsuz

Yaş: 33 Şehir: Manisa Cinsiyet: Kadın

Onur Bey merhaba. Özel bir şirkette çalışıyorum. İki çocuğum var. İş yerinde çok mutlu değilim. Hem statü olarak mutlu değilim, hem de çalıştığım ortamda olmaktan memnun değilim. Ama iki çocuk var, masraflar var, sonuçta eşimin kazandığı ile geçinmek zor. Ama malum artık iş bulmak da zor. Karar veremiyorum ve bu kararsızlık huzurumu, ruh halimi de etkiliyor. Bunun için bir uzmandan yardım almak gerekir mi? Ama tabi bu işlerin bir de maddi boyutu var. Sadece bir kez gitmek yetmiyor, o yüzden sizin bu konuda ne gibi önerileriniz olur. 

 

 

Merhaba çok mutsuz;

 

Size önerim öncelikle içinde bulunduğunuz durumu iyi değerlendirmeniz ve yaşadığınız sıkıntıların ve stresin iş kaynaklı olup olmadığını belirlemeniz yönünde olacaktır. Günümüzde insanlar günlerinin büyük bir kısmını iş yerlerinde geçirmektedirler. Bu nedenle iş hayatı insanın yaşamında gerek sosyal, gerek ekonomik sebeplerden dolayı önemli ve geniş bir yere sahiptir. İş yerinde yaşanan sorunlar insanların ruh sağlığını ve sosyal yaşamını da etkiler. Çalışan insanların karşılaştıkları sıkıntılar arasında genellikle elde edilen gelirin düşüklüğü, iş yükünün fazlalığı, yöneticinin olumsuz tutum ve davranışları, iş arkadaşları ile yaşanan sorunlar, kötü yönetim, uzun çalışma saatlerini yer almaktadır. İş yerinizde daha mutlu ve huzurlu olabilmeniz için öncelikle motivasyonunuzu arttırmaya çalışmakla başlayabilirsiniz. Bir çalışan olarak işinizden kendiniz için ne beklediğinizi daha sonra işvereninizin ve iş arkadaşlarınızın sizden beklentilerini gözden geçirin. Beklentilerinizin ne kadarının karşılandığına bakın ve taleplerinizi dile getirin. Siz bunları talep etmedikçe, bunların kimsenin aklına gelmeyebileceğini ve akla gelmediğinde de suçlamaya hakkınız olmadığını unutmayın. Daha sonra tükenmişlikle mücadele etmekte size yardımcı olacaktır. Stresle nasıl baş ettiğinizi ve baş etme yollarınızın etkili olup olmadığını gözden geçirmenizde de fayda görüyorum. Ancak her zaman bir uzmandan tükenmişlikle, motivasyon arttırma ve stres ile baş etme konularında yardım alabileceğinizi hatırlatmakta fayda görüyorum.

 

 

Rumuz: Sorunluanne

Yaş: 41 Şehir: Çanakkale Cinsiyet: Kadın 

Onur Bey 12 yaşında bir oğlum var. Çok tembel. Odasını toplamıyor, yapmasını istediğim bir şey olduğunda kavga dövüş yapıyor. Sadece kendi yapmak istediği şeylerle ilgili hevesi var, ama zorunlu olduğu şeyler konusunda gerçekten tembel. Yani sorumluluk kazansını istiyoruz ama olmuyor bir türlü başaramıyoruz. Okula bile zorla gidiyor, dersleri zaten felaket. En sevdiği ders beden eğitimi o da basketbol oynayabildiği için seviyor. Bunun dışında yemek yemek de dâhil olmak üzere hayata dair yaptığı her şey kendi canının istediği şeyler. Bizim istediğimiz hiçbir şeyi yapmıyor. Sonuçta bu güzel bir şey belki ama bir noktaya  kadar güzel, bir yerde sorumsuzluk onda alışkanlık haline gelecek. Ne yapmamızı önerirsiniz. 

 

Merhaba Sorunluanne;

Anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla oğlunuzun sizin sözünüzü dinlemediğini, görev ve sorumluluklarını yerine getirmediğini sadece kendi istediklerini istediği zaman yaptığını ve bunlardan dolayı evde genel bir sıkıntı yaşandığını belirtmişsiniz. Oğlunuz ile yaşadığınız problemlerin tembellik ve sorumluluk almaktan öte genel bir sıkıntı olduğunu düşündürdü bana anlattıklarınız. Çocuklarda söz dinlememenin nedenleri arasında çocuğun içinde bulunduğu yaş döneminin yanı sıra, çocuk eğitiminde anne babanın takındığı tavır ve farkında olmadan yaptıkları tutum hataları da çocuğun söz dinlememe davranışı göstermesine sebep olabilir. Özellikle çocuklara uygulanan katı disiplin veya tam tersi fazla gevşek bir disiplin, çocuklarda bu tip olumsuz davranışların ortaya çıkmasına neden olabilir. Size önerim öncelikle oğlunuza sergilemiş olduğunuz tutumu gözden geçirmeniz. Söylem ve eylemlerinizde mutlaka tutarlı olmanız. Oğlunuza engel koymak yerine ona seçenekler sunmanız ve onu yönlendirmeniz, oğlunuzu sık sık eleştirmemeniz ve hatalarını yüzüne vurmak yerine, hatasını görüp düzelterek daha iyi ve güzellerini yapabileceğini çocuğunuza öğretmeniz yönünde olacaktır. Oğlunuzun sesini bastırmak için siz kendi ses tonunuzu yükseltmemeye çalışın ve olabildiğince sakin ve yumuşak ses tonu kullanmaya özen gösterin. Oğlunuzu kurallara yavaş yavaş alıştırmanız daha faydalı olur. Çocuğunuza olan sevginizi ve ilginizi her fırsatta dile getirmekten ve göstermekten çekinmeyin. Ancak bu tüm önerilere rağmen
mutlaka bir uzmandan yardım alın. Sadece sorumluluk konusu ile ilgili olarak; Çocuklarda sorumluluk almak duygusal, sosyal, zihinsel ve bedensel gelişim açısından oldukça önemlidir. Sorumluluk almak aslında yetişkinliğe hazırlıktır. Çocuklarının kendi ayakları üzerinde durması tüm anne babaların arzusudur. Ancak oğlunuza sorumluluk verirken yaşına ve bulunduğu gelişim dönemine uygun sorumluluklar vermeniz gerekmektedir. Size kısaca oğlunuzun yaş gurubuna uygun üstlenmesi uygun sorumlulukları paylaşmak isterim; kendi hakkını savunmak, başkalarının hakkına saygı duymak, başkalarının eşyalarına saygı göstermek, evde yardım gerektiren işlerde ailesine yardımcı olmak (çamaşır, bulaşık makinesi çalıştırmak gibi). Makineden çıkan bulaşıkları boyunun yettiği raflara kaldırmak, eve dönüş saatlerine uymak, kendi başına ulaşım araçlarına binmek, toplu yerlerde ger ektiği gibi davranmak...vb. çocuğunuzun üstlenmesini istediğiniz sorumlulukları yerine getirmesi için ona emretmeden yaşına uygun sözcükler  kullanarak istemenizde yarar var. İlk olarak oğlunuzun sorumluluklarını yerine getirebilmesinde yardımcı olmanızda fayda var. Oğlunuzu sorumluluk alması ve bunları yerine getirebilmesi için cesaretlendirmenizde fayda olduğunu unutmayın. Sorumluluklarını yerine getirdiğinde oğlunuzu desteklemeniz ve cesaretlendirip, sözel olarak ödüllendirmeniz gerekmektedir.

 

Rumuz:evlimutsuzçocuksuz

Yaş: 29 Şehir: İstanbul Cinsiyet: Kadın

Merhaba Ahmet Bey. Ben İstanbul'da ikamet eden, 29 yaşında, çalışan evli bir kadınım. Eşimle 2 yıl önce evlendik. Evliliğim ne aşk evliliği ne de mantık evliliği. Eşimle arkadaşlarımız vasıtasıyla tanıştık, 1 yıl sonra evlendik. Başta hislerimin aşk olduğunu düşündüm ama âşık olan insan hiçbir sağlık sorunu olmadığı halde eşiyle birlikte olmak istememezlik yapmaz herhalde. Bu durum 8 aydır devam ediyor, birliktelik konusunda çok isteksizim. Çevremde evli arkadaşlarımla konuşuyorum benim gibi sorun yaşayan kimse yok. Eşime bu durumdan bahsetmek isterdim ama kendisinin fazla sert bir mizacı olduğunu evlendikten bir süre sonra öğrendim. Ne yapmalıyım? Eşime karşı yoğun bir aşk hissetmiyorum, eşimle cinsel birliktelik yaşamak istemiyorum, evliliğimi bitirmeyi düşünüyorum ama abartıyor muyum? Sizce bunu aşabilir miyim? Yardımcı olursanız sevinirim.

 

Merhaba evlimutsuzçocuksuz;

 

Anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla evliliğiniz, eşiniz ve cinsellik konularında sıkıntı yaşadığınızı belirtmişsiniz. Öncelikle evliliğinizde yaşadığınız tüm sıkıntı ve sorunları eşinizle paylaşmanızı tavsiye ederim. Eşinizin sert mizacından bahsetmişsiniz ancak içinde bulunduğunuz durum her ikinizi de yakından ilgilendiren bir sorun ve paylaşılması demek sorunun tanınması ve çözüm yolunun aranması demektir. Size tavsiyem eğer şartlarınız elveriyorsa bir terapiste gitmeniz yönünde olacaktır. Kendi istek, arzu ve ihtiyaçlarınızı belirlemeniz ve bu yönde başarıya ulaşmanız konusunda iyi bir terapist size yardımcı olacaktır.

 

 

Rumuz: Sevil Savatlı

Yaş: 45 Şehir:Denizli Cinsiyet:Kadın

Merhaba Onur Bey. Ben Denizli'de ikamet eden, çalışan bir anneyim.17 yaşında bir kızım var. 2 hafta önce okulundan telefon geldi, kızımın fenalaştığını ve hastaneye kaldırdıklarını söylediler. Apar topar iş yerimden çıkıp hastaneye gittim. Kızım dersi dinlerken bir anda kalbinin sıkıştığını ve duvarların üstüne geldiğini söyledi. Tüm testleri yapıldı, hiçbir hastalığı yok. Kızım normalde sakin sessiz bir çocuktur. Üzülmesin diye eşimle yaşadığımız herhangi bir tartışmayı ona yansıtmamaya çalışırız. Şu ana kadar bir sorunu da olmadı, arkadaşlarından ya da beğenip gördüğü bir şeyden eksik kalmasın diye çok çalışıyoruz. Doktoru bu yaşadığının panik atak belirtisi olabileceğini söyledi. Kızım bir daha böyle bir şey yaşayacak diye çok korkuyor. Bir psikologdan yardım alacağız ama sizin de yardımınızı rica ediyorum. Bu süreçte anne baba olarak biz neler yapabiliriz? Teşekkürler.

 

 

Merhaba Sevil Hanım,

 

Anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla kızınız için oldukça endişelenmiş durumdasınız. Öncelikle size tavsiyem kızınız için bir uzmandan yardım almanız ve sizlerin de bilgilenmeniz yönünde olacaktır. Ancak unutmayın ki doktorunuz bunu bir “panik atak belirtisi” olarak tanımladı kesin bir tanıyı ancak bir psikiyatri uzmanı koyabilir. Panik atak hakkında size bilgi vermek amacıyla size panik atağın DSM-IV-TR tanısını paylaşmak isterim. Panik atak semptomlardan dördünün (ya da daha fazlasının) birden başladığı ve 10 dakika içinde en yüksek düzeyine ulaştığı, ayrı bir yoğun korku ya da rahatsızlık duyma döneminin olması; 1-Çarpıntı, kalp atımlarını duyumsama yada kalp hızında artma olması 2- Terleme 3- Titreme yada sarsılma 4- Nefes darlığı yada boğuluyor gibi olma duyumları 5- Soluğun kesilmesi 6- Göğüs ağrısı yada göğüste sıkıntı hissi 7- Bulantı yada karın ağrısı 8- Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş gibi yada bayılacakmış gibi olma 9- Derealizasyon (gerçekdışılık duyguları) yada depersonalisazyon (benliğinden ayrılmış olma) 10- Kontrolünü kaybedeceği yada çıldıracağı korkusu 11- Ölüm korkusu 12- Paresteziler (uyuşma yada karıncalanma duyumları) 13- Üşüme, ürperme yada ateş basmaları.

Kızınız için anne –baba olarak yapabileceğiniz ilk şey ona doğru yardım ve desteği sağlamak olacaktır.

 

 

Rumuz: Deniz Yıldırmaz

Yaş: 50 Şehir: Kütahya Cinsiyet: Kadın

Merhaba Onur Bey. Ben Kütahya'da yaşayan 2 çocuk annesi bir kadınım. Ev hanımıyım çalışmıyorum. Tek uğraşım evim ve çocuklarım. Benim sorunum 13 yaşındaki oğlumla ilgili. Oğlum sürekli yemek yiyor ve bunun nedeninin can sıkıntısı olduğunu söylüyor. Oğlum olması gerektiği kilonun oldukça üzerinde bir kiloda. Obezite teşhisi konmasından korkuyorum. Elimden geldiğince 2 çocuğumun da sağlıklı beslenmesi için çabalıyorum. Çocuklarım abur cubur yemesin diye evde kendim ara ara kurabiye, poğaça yapıyorum. Evime cips, şeker almasam da çocuğumun okulda neredeyse her teneffüs zamanında çikolata ya da şeker yediğini öğretmeni ve arkadaşlarından duyuyorum. Bu sıkıntının nedeni ne olabilir? Oğlumu belki can sıkıntısı geçer diye çeşitli kurslara gönderdim ama o kursları da birkaç gün gidip yine aynı bahane ile bıraktı. Bu konuda ne yapabilirim? Ne yapmalıyım? Yardım edin lütfen.

 

Merhaba Deniz Hanım,

 

Anlattıklarınızdan anladığım kadarıyla oğlunuzun aşırı yemek yemesinden dolayı endişelisiniz.Doyma dürtüsü iki yönlüdür. Duygusal açlıkla doyum ve fiziksel açlıkla doyum ilişkilerine psikolojide geniş yer verilmiştir. Aile, arkadaşlar, okul ve yapmak istedikleri ona yeterli gelmiyorsa tatminsizlik veya doyumsuzluk gelişir. Bu doyumsuz yönlerini fazla yiyerek doyurmaya çalışan birçok birey aşırı kalori alımına bağlı olarak şişmanlamaktadır. Aşırı yemek yiyen çocukların birçoğu sevgi ve ilgi azlığı, aile içi sorunlar gibi nedenlerle aşırı yemeğe yönelip duygusal açlıklarını gidermeye çalışmaktadır. Size önerim vakit kaybetmeden bir çocuk psikoloğundan randevu almanız yönünde olacaktır.

 

 

Bu sayfada yer alan tüm soru-cevaplar okurların izniyle yayına alınmıştır.

Yorum Yaz

Yasal Uyarı:Bu iletişim platformunda yorum yazanların, bilgi ve düşünce paylaşanların veya herhangi bir kanaldan site veya ziyaretçileriyle iletişim kuranların görüş ve düşünceleri, site editörlerini, modaretörlerini ve site hazırlayıcılarını bağlamamaktadır. Bu görüş ve düşüncelerin sorumluluğu tamamen ilgili kişilere aittir. Sitemizde reklam unsuru içeren yorumlara ve yönlendirici linklere yer verilmemektedir. Yorumlarınızı yazarken lütfen bunu dikkate alınız. Aksi halde iletileriniz yayından kaldırılacaktır.
Adınız:
Soyadınız:
Email:
Sikayet & Öneri:
Talebinizi Seçiniz :